top of page

HAKKIMIZDA

 

Uzun yollar gezmiş bir otobüs günün birinde otoparkta pinekleyip dururken  çocukları özledi. Onlara bir sürpriz yapmak istedi.

Acaba dedi içimi ve dışımı süslesem. İçime bir sahne yapsam. Ülkenin dört bir yanına gitsem. İçimde oyuncular, teknik adamlar olsa. Oyunlar oynansa, danslar edilse, şarkılar söylense.

Otoparktaki otobüsler, tır kamyonları, minibüsler, otomobiller şöyle birbirlerine baktılar. Hafifçe gülümsediler. “Kafayı yemiş bu herhalde” diye fısıldaştılar.

Otobüs bütün gece kendi köşesinde debelenip durdu. Sabahın ilk ışıkları otoparkı aydınlatırken otobüsün üzerinde bir yazı parlayıp duruyordu.

“Tiyatro Otobüsü”

Tüm otoparkın park etmişleri kahkahalarla güldü ler. Hah..hah.haa. Başladılar dalga geçmeye  “Otobüste tiyatro olur mu”.  “Sahnen çok dar.”  Seni hiçbir oyuncu beğenmez.”

Tiyatro Otobüsü bu laf atmalara aldırmadı. “Çıkış” yazan yöne doğru koşmaya başladı. Kapıdan çıktı. Kapının önünde birilerini gördü. Aniden frene bastı. Kapılarını açtı. Kapıdakiler otobüsün içine bakınca şaşıp kaldılar. İçlerinden biri haykırdı; burada bir sahne var! Arka kapıdan giren bir başka biri burada müzik var, ışık var diye seslendi diğerlerine.

Biri ses cihazına dokundu. Bir müzik yayıldı ortalığa. Müzikle birlikte oyuncular başladılar oynamaya.

Kapıdakilerden biri direksiyona oturdu bastı gaza. Şuraya mı? buraya mı? diye konuşurken bir ses duydular onları çağıran. Bunun üzerine  rotalarını çevirdiler güneydoğu’ya Mardin’e.

Mardin’de çocuklar vardı sokaklarda, okul bahçelerinde, dağların yamaçlarında onları bekleyen.

Yaşamlarında ilk kez bir tiyatro otobüsü görüyorlardı. Otobüsün kapısında onları içeri davet eden güleç yüzlü insanlar vardı.

Buyur ettiler çocukları tiyatro otobüsüne. Neşeli bir müzikle açıldı kıpkırmızı bir perde. İçinden bir de Nasreddin hoca çıkmaz mı? İzlediler oyunu, şarkılar dinlediler. Oyuncularla kolkola danslar ettiler.

Oyun bitimi oyuncaklar verildi kucaklarına. El sallayarak uğurladılar Tiyatro Otobüsü’nü. Evlerine koştular. Görenler görmeyenlere anlattı olup biteni.

Görenler de görmeyenler de hala düşünüp duruyor. Bu bir düş müydü acaba?

 

 

bottom of page